Pazar, Şubat 25

Vanilya Soslu Havuçlu Kek


Havuçlu keki bilmeyen ya da tatmayan yoktur sanırım. Çok uzun zamandır yapmadığım (havuçları rendelemeye nedense çok üşenirim) bu keki eşimin şiddetli isteği ile bugün pişiriverdim. Tarifini çoktan unutmuştum, internette aradım ama tüm tarifler birbirinden farklı idi. Ben de tamamıyla bana ait bir tarif ortaya çıkarayım diyerek kolları sıvadım. Ortaya kocaman kabarmış, çok hafif ve lezzetli bir kek çıktı.

Malzemeler:

4 yumurta
2 su bardağı rendelenmiş havuç (3-4 havuç ediyor)
1,5 su bardağı toz şeker
2,5 su bardağı un
1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı sıvı yağ
1/2 su bardağı ceviz içi
1 tepeleme tatlı kaşığı tarçın
1 paket kabartma tozu
1 paket şekerli vanilin

Yumurtaları önce tek başlarına kabarana kadar çırpalım. Toz şekeri ekleyip şeker iyice eriyinceye kadar tekrar çırpalım. Sırasıyla yoğurt, yağ, havuç, tarçın ve ceviz içini ekleyelim. Unu kabartma tozu ve vanilyayla karışımın üzerine eleyelim. Tekrar iyice çırpıp yağlanmış kalıbımıza dökelim. 180 derece fırında pişirelim. (Keki fırına koyduktan sonra ilk 20 dakika kapağını açmayın) Kekimiz pişince dışarıda soğumaya alalım. Ilınınca üzerine vanilyalı sosu dökelim.

Vanilyalı sos:

1 su bardağı süt
2 çorba kaşığı nişasta
1 çorba kaşığı un
3 çorba kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı vanilya

Tüm malzeme bir tencerede karıştırılır, sürekli karıştırılarak pişirilir. Sos koyulaşıp kaynayınca ocaktan alınır. Ilık kekin üzerine tamamen kaplayacak şekilde dökülür.

Çıtır Kalamar Halkaları


Balık yaptığım günlerin vazgeçilmezidir kalamar tava... Ama bugüne kadarki tariflerim nedense balık restaurantlarının tadını vermiyordu. Ya üzerideki bulamaç sıyrılıyordu ya da kalamarlar kuruyordu. Bir çok yemek sitesinin, yemek kitaplarının tüm denemeleri başarısızlıkla sonuçlanıyordu, ta ki yurtdışına açılana kadar :) Yabancı bir sitede bulduğum tarifi de deneyeyim bari dedim, sağolsunlar tüyolarını sakınmamışlar; ben de bu sayede sonunda restaurant lezzetine ulaştım. Denerseniz pişman olmazsınız.



Malzemeler:


500 gr halka kalamar

1 yumurta

1/2 çay bardağı süt

1 çay bardağı un

1 çay kaşığı tuz

1 tutam karabiber

1 su bardağı kadar ekmek kırıntısı ya da galeta unu

Kızartmak için sıvı yağ


Yıkayıp iyice kuruladığınız kalamarları bir kabın içinde unlayıp fazla unlarını silkeleyin. Tuz ve karabiber serpin. Bir başka kapta 1 yumurta ve sütü çırpın, kalamarları önce bu karışıma, ardından ekmek kırıntısı ya da galeta ununa bulayın. Kızgın yağda altın sarısı olana dek kızartın.



Kalamar tava tarator sossuz olmaz:


3 dilim ekmek içi

2 diş sarımsak

1/2 limon suyu

1 çay kaşığı tuz

1 tutam kırmızı biber

1 tutam karabiber

2 çorba kaşığı mayonez

1/2 çay bardağı su

Tüm malzeme mutfak robotunda çekilir. Kıvamı muhallebi gibi olmalı, koyu olursa azar azar su ya da limon suyu ekleyerek çatalla çırpmalısınız. Arzu ederseniz mayonez miktarını arttırıp içine kıyılmış maydonoz ekleyebilirsiniz.


Pazartesi, Şubat 19

#19 Kek_Ye - Portakal & Böğürtlenli Kek









İlk defa bir etkinliğe katılıyorum, heyecanlıyım, mutluyum, ama ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. :) Sadece bildiğim her ay bir yiyecek türü ile ilgili tarifler yayınlanıyor bloglarda... Belki daha da çözemediğim şeyler vardır bu konuda ama girmeden de öğrenemeyeceğim için ben de haydi bismillah! deyip başlıyorum.Bu ayki etkinliğin ev sahibesi Ayşenur. Şimdiden teşekkürlerimi iletiyorum kendisine.




Malzemeler:

1 adet iri ya da 2 adet küçük portakal
3-4 çorba kaşığı dondurulmuş böğürtlen
180 gr tereyağı
1 çay bardağı portakal suyu
1 su bardağından 1 parmak eksik esmer şeker
2 su bardağı un
2 silme tatlı kaşığı kabartma tozu
3/4 su bardağı toz şeker
150 ml oda ısısında süt
1 yumurta-çırpılmış
Yarım paket vanilya
Bir tutam tuz

Yapılışı:
Fırın175 dereceye ısıtılır. Portakalların kabukları soyulur, enine yarım santim kalınlığında dilimlenir.Bir tencereye su konup kaynatılır, içine önce portakal dilimleri konup 5 dakika kaynatılır, sonra portakallar çıkarılıp böğürtlenler atılır ve 5 dakika da bu meyveler kaynatılıp sudan alınır.

Esmer şekerin yarısı bir tavaya alınır, içine tereyağından 1 tepeleme çorba kaşığı ve 1 çorba kaşığı su konur. Şeker eriyene kadar pişirilir. 22-23 cmlik yapışmaz kek kalıbına dökülür.
Bir kaba un ve kabartma tozu beraber elenir, şeker, vanilya ve bir tutam tuz karıştırılır. Geri kalan yağ eritilir, ocaktan alınıp bir süre ılıtılır. İçine süt ve çırpılmış yumurta eklenir. Hazırlanan yağlı karışım unlu karışıma dökülüp mikserle 2-3 dakika çırpılır. Kalıbın tabanına portakal dilimleri yerleştirilir, aralarında kalan boşluklara böğürtlenler yerleştirilir. Geri kalan esmer şeker meyvelerin üzerine eşit olarak serpilir. Üzerine kek karışımı dökülür. Isınmış fırında altın rengi olana kadar pişirilir.

Çarşamba, Şubat 14

Sevgililer Günü Pastası...







Sevgililer günü geldi sonunda... Haftalardır iple çektim bu günü, çünkü eşim için hiçbir yerde olmayan, sadece ona özel bir pasta tasarlamak istiyordum. Günlerce çizimi ile uğraştım nasıl yapsam ne şekil versem diye. Geceleri usulcacık kalktım yanından o görmeden hazırlamak için. Umarım beğenir. Canım eşim, oğlumun biricik babası seni çoook seviyorum...

Eşim çikolatayı ve krokantı çok sevdiği için pastamı bu ikili ile hazırladım. Krokant yapımı gerçekten kolay. Ara kreması için çikolatalı pastacı kreması hazırladım. Bu kez kare bir pasta yapmak istediğim için kare kek kalıbıyla pişirdiğim, herzamanki tarifli pandispanyamı üç kata ayırdım. Kek katlarını şurup ile ıslattım. İlk kata krema ve krokant, ikinci kata sadece krema sürdüm. Kekimi kapatıp kalan krema ile her yerini düzgünce kapladım. Hazırladığım şeker hamurunu pastaya göre açıp kapladım. Kenarları için bilye kadar şeker hamurları yuvarlayıp ortalarına birer şeker boncuğu yapıştırdım.





Küçük bir kavanozu, kova görüntüsü elde edebilmek için, açtığım şeker hamuru ile kapladım ve sap yaptım. Birkaç gece öncesinden minik kalp kalıplarla renk renk kalpçikler hazırladım. Kalplerin kimilerini elimle hafifçe kıvırdım ve bu şekilde kuruttum. Yumruk kadar bir şeker hamurunu kırmızı gıda boyası ile yoğurdum ve ikiye böldüm. Her bir parçadan birer kalp şekli yaptım. Kalplerin üzerlerine gözler ve ağız yaptım.





Kalpleri birbirlerine bakar şekilde pastanın ortasına yapıştırdım. Üstteki kalpleri pastaya yapıştırmadan serpiştirdim. Kimi kalpleri saçılmış izlenimi vermek için oraya buraya dağıtıp çok az su sürerek yapıştırdım. Kovada kalan kalplere kıyamadım ve pastamın yanına koyuverdim ;)











Ben de "mim"lenmişim...

Bebek Kokusu'nun becerikli aşçısı, sevgili Aylin beni mimlemiş ve sobelemiş... Henüz blog işlerinde çok acemiyim o nedenle doğru mu yazdım bilemiyorum. Sanırım önce kendimi tanıtmam gerekiyor...

1978 İzmit doğumluyum ve lise öğrenimimi burada tamamladım. Üniversite hayallerim beni Eskişehir'e taşıdı, hayalimdeki mesleği okudum: Sinema-Tv. (Aklımca Hollywood'a gidecektim :)) Harika bir üniversite hayatından sonra ilk ve şimdilik son işim olan Digiturk'e girdim. Hayallerimin erkeği ile tanışınca onunla evlendim ve başka bir işe girmek üzere bu işimden ayrıldım veee..... giremedim :) 1 yıl sonra bir bebeğim oldu ve şimdi en büyük mesleğim onu büyütmek.

Hayatı seven ve tad almak isteyen her insan gibi yemeyi, gezmeyi, kitap okumayı, kültürel etkinlikleri, müziği dansı severim.. Bu sıkışıklıkta vizyona giren tüm filmleri takip ederim. Her anım doludur, boş oturduğum bir dakika yoktur. Kafaya bir şeyi taktım mı üstüne gidip halletmeden bırakmam. Asla pes eden bir yapım yoktur. Dostlarımı severim, mümkün olan her fırsatta dostlarımla görüşürüm zaten evim hiç boş kalmaz, canı biraz kahve biraz sohbet isteyen ve biraz da pasta tabii; soluğu bende alır ve bu duruma bayılırım. Yalnızlığı da severim bazen, kafamı dinlemeyi, sevdiklerimle geçireceğim günleri özlemeyi de severim...

Şimdilik bu kadar olsun, sobelendikçe devam ederim :)


1-Market alışverişi yaparken yeni ürünler alıp mutlaka denerim!...

Mutlaka mutlaka! Evde bazen işe yaramayan tepecikler de oluşur ama önemli değil, ben hevesimi aldım ya :))))

2-İnternetten gazete okumayı hiç sevmem!...

Hem internetten hem de elimle dolu dolu gazete okumayı çok severim. İnternetin tek eksiği çayımın kokusuna gazetemin kokusununkarışmıyor olması...

3-Hiç sigara içmedim tadını bilmem!...

Evet tadını biliyorum, sigara içen bir ailenin kızı olarak da bilmemem mümkün değildi, bu merakla büyüdüm. Üniversitede denedim ilk sigaramı. Oğluma hamile kalana kadar da tek tük içmişimdir. Ondan beri ağzıma koymadım ve koymayacağım da. (Babacığım sen bu satırları görmemiş ol e mi?)

4-Sevgi,saygı,hoşgörü ve ukalalık...

Sevgi, saygı had safhada; yetiştirme gereği, hoşgörü bazen olamayabiliyor. Ukalalık tartışılır. Bilgimden emin olduğum yerde çekinmeden dile getiririm ama bilmediğim konularda hiç bir yorumda bulunmam.

5-Futbolu seviyorum!...

Hayır.

Ben de bu soruları Kamile ve Ayşem'e yöneltiyorum. Bloguma girip güzel yorumlar bırakan bu cici hanımlar kimmiş bakalım? Yalnız dediğim gibi bu işlerin acemisiyim, daha önce mimlendiniz mi bilemiyorum. :)

Perşembe, Şubat 8

Üç Gül Pastası...



Bugün sevgili dostlarım İmge ve Zeynep'le beraberdim. Bebekkokusu sayesinde tanıştım, arkadaş oldum, şimdi ise benim çok iyi dostlarım. Buradan çok şey yazardım ama onları mahcup etmek istemem :)

Ne zamandır onlara özel bir pasta yapmak istiyordum. Malzemelerimin de yetişmesi çok iyi oldu, keyifli keyifli çalıştım. Pastamı çikolatalı ve frambuazlı hazırladım. Pandispanya tarifim her zamankinden ama bu sefer ek olarak içinde yarım çay bardağı yağ ve 1 çay bardağı çikolatalı sos vardı; hazır satılan dondurmalara dökülen hazır soslardan.
Hazırladığım pandispanyanın bombelenen üstünü traşladım ve üçe böldüm. İçi için 1 paket krem şantiyi 1 bardak süt ile hazırladım. 2 kare bitter çikolatayı benmari usulü eritip şantime ekleyip dolaba kaldırdım.

Pastamın katlarını hazırladığım şurup ile ıslattım. Bunun için 1 su bardağı toz şekeri 1 su bardağı su ile kaynatıp ateşten almadan 1-2 damla limon suyu ekliyorsunuz ve soğutuyorsunuz. Ben şurubun içine ek olarak dr. oetker çilek-frambuazlı sos paketinden 1 çorba kaşığı katarak erittim.
Pastamın katlarını şurup ile ıslattım. Bir kata krema ve damla çikolataları, bir kata da krema ve frambuaz koydum. Pastamı kapatıp kalan krema ile ince bir tabaka olarak kapladım.
Üzerini hazırladığım beyaz şeker hamuruyla kapladım. Yanlarına perde ile süslenmiş havası vermeye çalıştım. Bu şekiller için buradan yararlandım ama ben pek başarılı olamadım. Bir gün önceden hazırladığım çiçekler ile süsledim.
Pastamın ortasına koyacağım şeyi önceden düşünmüştüm: üç adet gül. Bu pasta dostluğumuz içindi, her bir gül bizi temsil etsin istedim. :)



Pazar, Şubat 4

Daha Çok Pasta...


Geçen hafta başında yurtdışından çeşitli çiçek kalıpları sipariş etmiştim. Bu kalıplar Türkiye'de çok pahalıya satıldığı için dışarıdan sipariş etmek daha uyguna geldi açıkçası. Başta çok korkmuştum kargo ücreti, postada kaybolma vs. olur diye ama hiç de korktuğum gibi olmadı. Az önce eşimle dışarıdan eve geldiğimizde paketimin kapıya bırakıldığını gördüm ve gözlerime inanamadım. Sevincimden hoplayıp zıpladım. :) Artık pastalarımı minicik çiçeklerle süsleyebileceğim. Çocuklar gibi mutluyum bugün...
Ayrıca bugün Pastacı Burcu'nun sitesinde bahsettiği Celal Bey'in dükkanını buldum ve o harika pudra şekerinden satın aldım. Kendisi çok kibar bir insan. Şeker hamuru yapmak isteyen arkadaşlarımın nasıl temin edebileceğini sordum ve kargoyla yollayabileceğini öğrendim. İlgilenenlere duyurulur. ;)

Cumartesi, Şubat 3

Şeker Hamuru Çalışması Yaptık...

Dün Bebekkokusundan arkadaşlarıma şeker hamuru ile pasta süsleme konusunda bilgilerimi aktarmaya çalıştım. Hamuru hazırlamak epey zorladı, sanıyorum pudra şekeri buna neden oldu. Bir dahaki sefere daha ince bir şekerle çalışacağım. Buna rağmen ortaya fena pastalar çıkmadı.

İşte arkadaşlarımın hazırladıkları pastalar...

Perşembe, Şubat 1

Pratik Frambuazlı Pasta...






Bebekkokusu'ndan arkadaşlarımla yapacağımız pasta çalışmasında yemek için bir pasta hazırlamak istedim. Malum, gün sonunda ortaya çıkan pastaları yememizi engellememiz gerekiyordu. Bu vesileyle, pasta kenarlarını süslemekte kullanılan hasır tekniğini deneme fırsatım da olacaktı. Pastanın üst kısmını nasıl süsleyeceğim konusunda karar veremedim. Aklıma royal icingle süsler hazırlama fikri geldi. Hemen bir karışım hazırlayıp dörde böldüm, her birini ayrı renkle renklendirdim. Sıkma torbam olmadığı için royal icingleri buzdolabı poşetlerine doldurup, uçlarını minicik kestim. Yağlı kağıtların üzerine gelişigüzel spiraller, helezonlar ve kalpler çizdim. Sonuçtan hiç emin değildim ama kalınca çizdiklerim iyice kuruduktan sonra sapasağlam elimde kaldı. Bunları pastamın üzerine saplayarak değişik bir görüntü elde etmeyi planladım.


Royal Icing için...

1 yumurta akı
1 su bardağı pudra şekeri
2-3 damla limon suyu
Hepsini mikser ile çırpın ve istediğiniz renk gıda boyası ile renklendirin. İşte benim hazırladığım şekiller:



Meyve Sosu İçin..
2 çorba kaşığı Dr.Oetker Frambuazlı-çilekli meyve sosu (toz karışım)
Yarım çay bardağı su
1 kase dondurulmuş frambuaz
Toz karışım bir kapta su ile ezilir, orta ateşte koyulaşana kadar pişirilir. İçine meyveler katılıp serin bir yerde soğumaya bırakılır.

Pastamın pandispanyasını her zamanki şekilde hazırladım. Kekimi ikiye böldüm ve arasına 1 bardak süt ile hazırladığım krem şantiyi sürdüm. Krem şantinin üzerine hazırladığım meyve sosunu döktüm ve kekimi kapadım. Pastamı az bir miktar krema ile kapladım. Geri kalan krem şantiyi dolapta beklettim. Ertesi gün hazırladığım pastanın kenarlarını hasır tekniğiyle süsledim. Ama şantim odanın sıcaklığından eriyince istediğim görüntüyü malesef alamadım. Siz bunun için serin bir yerde ve hızlı hareketlerle çalışın.

Pastamın üzerine hazırladığım royal icing'ten şekilleri gelişigüzel sapladım ve mavi şeker boncukları ile süsledim.