Cuma, Haziran 13

Pastada "Ebru Sanatı" Denemeleri ve Veda...



Uzun bir aradan sonra tekrar sizlerle olmak çok güzel... Biliyorsunuz nedense üzerime çöken ve adını koyamadığım rehavetimin sonucu epey bir ara vermiştim yazılarıma. Son günlerde bu rehavetin adını kafamda yavaş yavaş şekillendiriyorum. Sanki beynimde bir odada, oda dolusu fikir ve yapılacak şey var ama hepsi de aynı anda çıkmaya çalıştıkları için kapıya sıkışıp beni de rahatsız ediyorlar. O nedenle hepsini teker teker yoluna koymaya karar verdim. Öncelikle belirsiz bir süre blogum ile ilgilenemeyeceğimi üzülerek haber vermek istiyorum. Yaklaşan Türkiye yolculuğumun ardından kısmetse tekrar buraya döndüğümde beni çok kalabalık günler bekliyor olacak. Bunlardan ilki ve en önemlisi Çin'de bir dil okuluna gitmek. Evde aldığım Çince dersleri ne yazık ki beni tatmin etmiyor. Beynim öğrenme açlığına doymuyor. Bu nedenle ikinci bir aktivitem de beni bekliyor olacak: Pasta Okulu. Burada örgün eğitim veren, sonucunda sertifika alabileceğim bir pasta okuluna başlayacağım. Ön görüşmemi yapıp okulumu çoktan gezip ayarladım bile. Yaptıkları inanılmaz teknikleri öğreneceğim için çok heyecanlıyım, Onlar da ilk defa yabancı bir öğrenciyi aralarında görecekleri için çok heyecanlılar.

Ardından oturduğum sitedeki arkadaşlarım benden kurs almak için bekliyor olacaklar. Yapabilirsem kurabiye ve pasta eğitimi vermek istiyorum, şimdiden gönüllüleri beynimi aşındırıyorlar bile.

Bir diğer hayalim Türkiye'ye dönünce bir yağlıboya sergisi açmak. Türkiye'deyken bu konuda eğitim almış ve kendi çapımda resim yapar olmuştum. Eğer vakit bulur ve başarabilirsem kendi gözümden buradaki doğa ve yaşamı resmetmeyi umuyorum.

İşte bu oda dolusu işler beni bekliyorken, bloguma nasıl devam edeceğim konusunda en ufak bir fikrim yok. Sadece bu ülkede geçirdiğim zamanı, en iyi verim alabileceğim şekilde doldurmaya çalışıyorum. Sizlerle olmak, sizlerin yorumlarında saklı o büyük desteği alabilmek, dostluğu hissedebilmek herşeye değerdi, belki de farkında bile olmadan benim buraya adapte olmamı sağlayan en önemli unsurlardan oldunuz. Bu desteği kaybetmeye hiç mi hiç niyetim yok, bu nedenle yine de arada kendimden haberler vermeye çalışacağım.

Bu konuların haricinde rutin yaşamım devam ediyor. Arkadaşlarla görüşüyoruz, birlikte biryerlere gidip gezip alışveriş yapıyoruz, kimi zaman da birbirimizin evlerinde toplanıyoruz. Geçtiğimiz hafta verilen bir kahvaltı davetine eli boş gitmek istemedim, o nedenle bir pasta hazırladım. Pastamı nasıl süsleyeceğim konusunda kararsız kaldım, çünkü burası dayanılmaz sıcak. Öyle ki pasta için hazırladığım ganaj, dolaptan çıkarır çıkarmaz yumuşayıveriyordu. Bu nedenle şeker hamuruyla kaplamaktan vazgeçip, en azından çok soğukta bekletip erimeden teslim edebilirim umuduyla krema kaplamaya karar verdim.

Buradaki arkadaş grubumuz çok uluslu olduğu ve kendi adıma Türkiye'yi ve kültürümüzü bir nevi temsil ettiğim için, pastamda küçük bir Türk sanatına örnek vermek istedim. Baştan olup olmayacağından hiç emin değildim, hayatımda Ebru Sanatı çalışmadım ya da çalışılırken de bizzat görmedim. Bu nedenle öncelikle küçük bir kasede erittiğim çikolata üzerinde denedim. Her ne kadar gerçeğinin güzelliğini yansıtmasının imkanı olmasa da, ucundan köşesinden fikir sahibi olsunlar diye, yine de deneyip göstermeye karar verdim.

Ebru Sanatının nasıl yapıldığını daha önce Tv programlarında izlemişsinizdir sizler de. Ustaları yaparken her ne kadar kolay görünüyorduysa da sadece ufacık bir aşamasında bile çok zorlandım. Geleneksel Ebru motiflerinden olan laleyi, yapmak üzere kendime model seçtim. Yapımı için ise bu siteden yararlandım.

Eğer siz de denemek isterseniz yapacağınız şey, beyaz çikolatayı eritmek ve dilediğiniz gıda boyası ile renklendirmek. Tabii çikolatanız soğuyup katılaşmadan motifleri hızlıca yapıp şekillendirmelisiniz de. Pastamı yine son zamanlarda sıkça kullandığım kakaolu pandispanya ve 400 gr. Krema ve 300 gr. bitter çikolatayı beraber eritip, soğutup çırptığım ganaj ile hazırladım. Ganajın yarısından biraz azını pastamın üzerini kaplamak üzere erittikten hemen sonra ayırdım. Pastamı hazırlayıp çırpılmış ganaj ile kapladım, üzerine oda sıcaklığında beklettiğim ganajı düzgünce döküp, üstünün heryerinin kaplanmasını sağladım.

Daha sonra renklendirdiğim beyaz çikolatalar ile ebru motiflerini hazırlayıp donmaları için buzdolabına kaldırdım. Son olarak pastamın kenarlarını rendelediğim bitter çikolata ile düzgünce kapladım.

Aşağıda pastanın yapım aşamalarına bir göz atabilirsiniz. (Pastayı götürüp masaya koyduğumda gerçekten de bu şekilleri nasıl yaptığımı sordular, bu sayede öz sanatlarımızdan birinden bahsetme fırsatını da bulabilmiş oldum.)







Umarım ayrılığın süresini fazla uzatmadan tekrar aranızda olabilirim...
Her şey gönlünüzce olsun.
Sevgilerimle,
Esra