Pazartesi, Ağustos 31

Ramazan Pidesi...


Çin'deki -muhtemelen- son senemdeki günlerim çok yoğun geçmeye başladı, sık güncelleyememden farketmişsinizdir belki. Üstelik önceden gitmeyi planladığım pasta okuluma daha gidip kayıt yaptıramadım henüz, çünkü bir türlü sıra gelmedi. Döner dönmez aldığım dikiş makinem sayesinde bu aralar dikişe merak saldım. Haftada en az iki parça kıyafet üretir oldum, bunun yanı sıra kumaş almak için haftada en az bir günümü kumaşçılarda harcar oldum. Bir yandan yine benim gibi buradaki son yılı hatta son ayları olan arkadaşlarımla daha sık vakit geçirmeye başladık. Arkadaşlarımdan altısı her hafta salı günleri benden yemek-pasta kursu vermemi rica ettiler. Bir de bundan sonra her perşembe buradaki bir Amerika menşeili restoranın çalışanlarına pasta yapımı ve dekorasyonu dersleri vermeye başlayacağım. Tüm bunların arasında blogumu ihmal ettiğimi biliyorum ama hem vereceğim derslerde yapacaklarımızı hem de önümüzdeki günlerde yapacağım bazı doğumgünü pastalarını yayınlayacağım buradan. Belki bu sayede blogumu ve sizleri ihmal ediyor olmanın suçluluğunu biraz olsun hafifletebilirim.
Gelelim bu tarifin konusuna. Memleketten uzak olmanın eksilerinden biri de alışık olduğumuz lezzetlerden ayrı kalmak. Önceki pek çok denemelerimden de biliyorsunuz, simit, ekmek gibi hep ülkem lezzetlerini yakalamaya çalıştım. Ramazanın başından beri de, bu sefer mis gibi kokan ramazan pidesi yapabilmenin hayalini kuruyordum. Geçtiğimiz hafta internette pek çok araştırma yaptım ama bulduğum pideler hep pastane pidesi tarzıydı. Bu nedenle kendi ölçü ve tarifimi oluşturmaya karar verdim. Aldığım sonuçtan çok memnunum. Özellikle yurtdışında yaşayıp ramazan pidesi bulamayanlara tavsiye ediyorum.
Malzemeler:
3 su bardağı+2 dolu çorba kaşığı un
2 çay kaşığı tuz
4 çay kaşığı instant maya
1,5 su bardağı ılık su
1 yumurta sarısı+1 çorba kaşığı sıvı yağ
Susam, çörekotu
Geniş bir yoğurma kabına unu koyalım. İçine mayayı döküp karıştıralım. Tuz ve suyu ekleyelim. Yoğurarak ele yapışan bir hamur hazırlayalım. Hamur hazır olunca üzerine biraz un serperek hamuru toparlayalım. Üzerini bir havlu ile kapatıp bir saat mayalanmaya bırakalım.

Süre sonunda kabaran hamurumuzu tekrar yoğuralım. (Ele sürekli yapışan bir hamur olacak, endişe etmeyin) Elimizi unlayıp hamuru bulunduğu kaptan sıyırıp çabuk hareketlerle top şekli verelim. Bolca unladığımız fırın tepsisinin ortasına koyalım. Üzerine çok az un serpip elimizle bastıra bastıra hamuru büyütüp yuvarlak hale getirelim.
İyice büyüttüğümüz hamurun kenarlarına elimizin ayasıyla bastırıp resimdeki gibi şekil verelim. Sonra bir bıçak yardımı ile hamurun üzerine çizgiler yapalım. Tekrar tepside 45 dakika mayalanmaya bırakalım. Süre sonunda hamurumuzun üzerine sıvı yağlı yumurta sarısını bir fırça yardımı ile sürelim. Bolca susam ve biraz çörekotu serpelim. Önceden ısıtmadan fırına koyalım, fırını 225 dereceye ayarlayalım. Üzeri kızarana dek pişirelim.



Afiyet Olsun!

Pazar, Ağustos 9

Mermer Kek, Çin'de yeni bir dönem daha...


Herkese yeniden merhaba!
Sonunda "tilkinin dönüp dolaşıp gideceği yer" misali döndüm yuvama. Son derece yoğun geçen bir yaz tatili sonrasında, yine tanıdık dingin sularda olmak çok güzel olsa da, memleket hasreti sıfırdan başlamak üzere ufak ufak artacak, biliyorum. Kader sonrasında nereye yönlendirir, biraz daha "Çin" mi der, başka yer mi der yoksa memleketime mi yollar bilmiyorum ama şimdilik buradaki son seneme girmiş bulunmaktayım.
Son seneye girmiş olmaktan ziyade sanırım beni biraz geren şey bu sefer gelecek yaza kadar Türkiye'ye gitmeyecek olmam. Tabii ki sevdiklerime ve minicik yeğenime olan özlemim başka ama bir de Türkiye'den getirdiğim malzeme stoğumun bitmesi korkumu da hiçe sayamam. Üstelik aldığım şeylerin ağırlığı yüzünden ödediğimiz fazladan tonla para, ganimetlerimi daha da kıymetli kılıyor. Belki bu yıl tariflerimde biraz cimrilik edebilirim mazur görürseniz. Belki arası daha açık olabilir, ya da biraz daha az özel şeyler olabilir. Yine de sizlere ve paylaşmaya olan bağımlılığım sürecek umarım. Umarım diyorum çünkü bloglara olan erişim buradan tamamen kapalı. Üstelik malum arkadaşlık sitemiz Facebook da öyle. Ama yılmadım, gelir gelmez, günlerce yaptığım uğraş sonucu bir program edindim, bu program sayesinde sizlere ulaşabiliyorum şimdilik. Çin'liler bu programı da engellerse yapacak birşeyim kalmayacak Türkiye'ye dönene kadar.

Yazıyı uzatmak istemiyorum ama bir kaç kelime de buraya dair etmek isterim; mesela hava. Ben hayatımda böylesi bir sıcak ve rutubet görmedim. Geçtiğimiz sene babamın hastalığı nedeniyle yazı Türkiye'de geçirdiğim için hiç bu sıcağı yaşamamıştım. Ama şimdi pencereyi dahi açmaya korkutacak bir sıcak yaşıyorum. Markete gitmek bile başlıbaşına bir işkence. Sanki hava değil su soluyorum dışarı çıkınca. Nem oranı en az %75 oluyor, o da iyi günümüzdeysek. Normali %90. Sabah serinliği diye birşey yok, gecenin dördünde bile aynı nem ve sıcaklık oluyor. Çin'in geri kalanı tabii ki böyle değil, sadece yaşadığımız kentin coğrafi özellikleri buna sebep oluyor. Örneğin Shuozhou'da yaşayan arkadaşım Müjde, geçtiğimiz hafta başında iş yerine kazakla gittiğini söyleyerek beni şok etmişti. Yaz ortasında kışı da yaşatan şehirleri olduğuna göre bu Çin gerçekten alem bir yer.

Gelelim mermer kek'e, gelir gelmez ülkelerinden dönmüş olan arkadaşlarımla bağlantıya geçip üçünü burada yakalayınca bir ikramlık hazırlamak farz oldu. Ne zamandır yapmadığım bir kek olsun diye düşünüp biraz da nette araştırma yapınca karşıma hikayesiyle ilgimi çeken bu tarif çıktı. Biraz da kendi eklemelerimi kullanınca bu pastaneden alınmış hissini veren leziz kek çıktı ortaya.

Malzemeler:
200 gr. oda ısısında iyice yumuşayana kadar beklemiş tereyağı ya da margarin
2 su bardağı toz şeker (Ben 2,5 su bardağı pudra şekeri kullandım)
4 iri yumurta
1 su bardağı süt
1 çay kaşığı saf vanilya ya da 1 paket şekerli vanilin
2,5 su bardağı un
1 paket hamur kabartma tozu
3 çorba kaşığı kakao
Yarım kare paket sütlü çikolata-Benmari usulü eritilmiş
1/2 su bardağı hindistan cevizi rendesi
1/2 su bardağı ince çekilmiş fındık

Yapılışı:
Fırınımızı 180 dereceye ısıtalım. Yumuşamış yağı, şekerle birlikte 4-5 dakika çırpalım. Karışım krema kıvamına gelmeli. İçine teker teker yumurtaları kıralım, her seferinde karışıma yedirelim. Sütü ekleyelim. Un, kabartma tozu ve vanilyayı ekleyip iyice çırpalım. Karışımın 1/3'ü kadarını başka bir kaba aktaralım. Kalan beyaz hamura hindistan cevizi ve fındığı ekleyip karıştıralım. Ayırdığımız az hamura kakao ve erimiş çikolatayı ekleyip çırpalım. Yağlayıp unladığımız kek kalıbımıza her iki hamurdan parça parça döküp bir çatal yardımı ile hamurları birbirine sadece 2-3 hamle yaparak karıştıralım. Isınmış fırınımızda ilk 20 dakika kapağını açmamak kaydıyla yaklaşık 1 saat pişirelim. Kekimizin dağılmaması için soğumadan kesmeyelim.






Afiyet Olsun!