Pazartesi, Nisan 23

Şeker Hamuru Yazıcısı: The Cricut Cake


Başlığa ne şekilde yazsam bilemedim. "Her pastacının hayali" mi desem, sevgili eşime gönderme mi yapsam hazır anneler günü de yaklaşırken... Tesadüfen internette gezinirken gördüm ve vuruldum. Martha Stewart'ın buluşu mudur bilmiyorum ama yapanın eline sağlık. Bunu görüp de almak için çıldırmayacak pastacı tanımıyorum. Şeker hamurunu açıp kağıt gibi makineye yerleştiriyorsunuz, üzerinden ne isterseniz ayarlıyorsunuz ve size kesilmiş çıktısını sunuyor. Siz de pastalarınızı gayet profesyonel bir şekilde süslüyorsunuz. Ayrıntılar için tık tık.

Cumartesi, Nisan 14

Karbonatlı su ile kanserin tedavisi mümkün mü? Neden olmasın?

Bu da nesi dediniz biliyorum başlığı görünce. Birkaç gündür kafamı kurcalıyor bu konu. Facebook'ta gördüğüm bir paylaşım, araştırmacı ruhumu depreştirdi. Kemal Milar adlı bir bey derlemiş bu konuyu. Kendisinin sayfasına Facebook'tan ulaşabilirsiniz. Kanserin asıl sebebi mantarlarmış, yok etmek için günde birkaç çay kaşığı karbonatla hazırlanmış su içmek yeterliymiş. Bu konuyu derin derin yazmaya sayfalar yetmez. Son yıllarda kanserli bir yakını olmayan ya da kanserden yakınını kaybetmeyen yok malesef. Madem gördüm, araştırdım, inandım, o zaman paylaşmalıyım dedim. Kanserli yakını olanlar mutlaka ellerinden geleni yapıyorlardır eminim. 4 yıl önce babam kansere yakalandığında ağlayarak her şeyi araştırmıştım. Keşke o zamanlar bu konuyu görmüş olsaydım, belki de babam hala hayatta olurdu. Kanserin tedavisi bu kadar kolay mı dediğinizi duyar gibiyim ama bence kolay. Hiç bir yan etkisi olmayan, son derece ucuz bir yöntemle kanseri yenmek mümkün bence de.

İnternette araştırma yaptığımda Türkçe yazılmış siteler içinde bir tek burada rastladım desem?
http://www.doğaltedavi.net/f124/bıkarbonatla_kanser_tedavisi-4385.html

Özetle nasıl tedavi edildiğini yazmam gerekirse, her gün 1-2 çay kaşığı karbonatı bir su bardağı suya karıştırıp içeceksiniz. Olay bu kadar basit. Bunu bulan doktorun başka yöntemleri de var. Olayın özü vücudun alkali hale getirilmesi. Kanserin asıl sebebi mantarlar. Candida yani. Yediğimiz içtiğimiz genetiği oynanmış yiyecekler, işlenmiş gıdalar, cipsler, kolalar hepsi 'asidoz'a yol açıyor. Asidoz demek hücrelerin oksijen alamaması demek. Oksijen alamayan hücre çürüyor. Çürüyen hücrede mantar oluşuyor. Mantarların yayılmasını önlemek için, vücut mantarların etrafını sarıyor ve bu da tümörleri oluşturuyor. Doktorlar tümörü kesip aldıklarında mantarlar diğer yerlere de yayılıyor.
Tüm bunları günlerdir yaptığım araştırmalarda izledim. Asidozun çaresi ne niye baktığımda vücudun PH seviyesinin yükseltilmesi gerektiğini okudum. Ph nasıl yükselir diye baktım, karbonatlı su bunu yapıyor. Karbonatın mide ülseri olanlar hariç zararı yok. Siz de araştırın göreceksiniz. Olay bu kadar basit aslında.

Gerisini öğrenmek için lütfen bu videoları inceleyin. Malesef ingilizce bilmeyen varsa bilen birine seyrettirsin. Çevirip yazarken yapacağım bir hata olmasını istemiyorum. Zaten kansere çare arayan biri varsa içinizde, dört elle bu konuya sarılacağından şüphem yok.

http://www.youtube.com/watch?v=Grtrm8tk4d4&feature=share
http://www.youtube.com/watch?v=00tE6U22sEw&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=hne9Ihox0dE&feature=relmfu
http://www.youtube.com/watch?v=jBq4kJ75rHs&feature=relmfu



Çarşamba, Nisan 11

Yufkadan Çıtır Börek

Size vereceğim bu börek tarifi şimdiye kadar yediğiniz tüm böreklerden daha çıtır olacak, garanti ediyorum. Şubat ayında anneme gittiğimde yemiştim, çıtırlığına bayılmıştım. Bu böreği pistikten iki gün sonra bile çıtır çıtır kaldıran sırrı paylaşmadan edemeyeceğim. Tarifi kendisi nereden bulmuş bilemiyorum, sormayı unuttum ama iyi ki de bulmuş çünkü benim yaptığım bu tür börekler hep kayış gibi oluyordu. Türkiye ziyaretimden dönerken yufka almayı unutmayıp, döndüğümün hemen ertesi günü tüm yufkalarımı hazırlayıp dondurucuma kaldırdım. Şimdi ara ara üç beş adet çıkarıp, çözülmesini beklemeden pişirip afiyetle yiyoruz. Aynı şekilde siz de yapıp acil durumlarda şipşak hazırlayıp konuklarınıza ikram edebilirsiniz.

Bu börekler kızımın dış buğdayından, yiyenler bayıldılar, tabii sadece birer iltifat değildiyse söyledikleri :)

Malzemeler:
6 adet yufka (vakum paket olanları önermiyorum, mümkünse yufkacıdan alın)
Sıvıyağ
Un
Sirke
Tuz

İstediğiniz içi kullanabilirsiniz, ben patatesli iç hazırlamıştım.

Patatesli Harç:
4-5 adet haşlanmış patates
1 orta boy soğan-rendelenmiş
1 çay kaşığı kırmızı toz biber
1 çay kaşığı kuru nane
1,5 çay kaşığı kadar tuz

Soğanları 2 çorba kaşığı sıvıyağda kavuralım, içine patatesleri atıp ezelim. Baharatları karıştırıp soğumaya alalım.

Yufkayı ıslatmak için 1 su bardağı kadar sıvıyağı bir kaseye alalım, içine 4 çorba kaşığı kadar un koyup iyice karıştıralım. Topak olmaması için çırpma teli kullanmanızı tavsiye ederim. Un ve sıvıyağ karışımı boza kıvamında olmalı. (Boza kıvamı elde edene dek un ekleyebilirsiniz azar azar) Sıvıyağlı karışıma 1 çorba kaşığı sirke ekleyelim. (Ben üzüm sirkesi ekledim)

1 adet yufkayı tezgaha serelim, sıvıyağlı karışımla yufkayı ıslatalım. Cılk yağ olmaması gerekiyor, bir çorba kaşığı yardımıyla, 1-2 çorba kaşığı karışımı yufkanın üzerine gezdirip kasığın tersi ile yaymanız yeterli. Üzerine bir kat daha yufka serip tekrar yağlayalım. Yufkamızı önce ikiye, sonra dörde sonra her bir parçayı üçe bölelim. Yani toplamda 12 parça olacak. Her bir üçgen yufkamızın alt kısmına 1 çorba kaşığı kadar iç harcımızdan koyup çok sıkı olmayacak şekilde sigara böreği sarar gibi saralım. Tüm yufkalarımızı aynı şekilde hazırlayalım. Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında kızarana dek pişirelim. (Üzerine yumurta sarısı sürebilirsiniz ama ben sürmeden pişiriyorum, bu şekilde daha güzel olduğunu düşünüyorum çünkü.)

Afiyet Olsun!

Cuma, Nisan 6

Galeta Unlu Tatlı


Bu tatlının varlığını öğreneli sadece iki gün oldu ama hakkında o kadar çok övgü okudum ki, alelacele deneyiverdim. Övgüleri sonuna kadar hakediyor, benden tam not aldı. Tarif, google'a yazıp da bulup girdiğim ilk siteden.
Bloglardan deneme yapacağım zaman yorumları da illa ki okurum. Mutlaka deneyen biri olmuş olur, artısını eksisini öğrendiğim gibi, ekstra önerileri de dikkate alırım. Mesela yorumlardan birinde haşhaş tohumu ekleniyordu, bir diğerinde hindistan cevizi. Evde hindistan cevizi kalmamış, ben de haşhaş tohumu ekledim. Şerbetine portakal kabuğu eklemiş biri, ben de ekledim. Yalnız krem şantim olmadığı için dolgu kreması kullandım, eminim krem şanti ile daha da güzel olurdu. Tarif kesinlikle güvenilir bence, birebir uyguladım. Denemek isteyenler cevizin çok küçük çekilmesi gerektiğini unutmasınlar, bu da yorumlar arasından aldığım bir diğer püf noktası. Misafirlerinizden tam not almak için davet menünüzde kesinlikle yer alabilir bir tatlı.

Malzemeler:

4 yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı sıvı yağ
Yarım su bardağı ılık su
1 su bardağı galeta unu
1 su bardağına yakın ince çekilmiş ceviz
1 dolu çorba kaşığı haşhaş tohumu
1 paket şekerli vanilin
1 paket hamur kabartma tozu

Şerbet İçin:
2 su bardağı su
2 su bardağı toz şeker
Yarım portakalın kabuk rendesi

Krema için:
1 lt. Süt
4 dolu dolu çorbağı un
1 paket şekerli vanilin
1 poşet krem şanti

Önce şerbeti hazırlayalım. Şu, şeker ve portakal kabuklarını iki taşım kaynatalım ve soğumaya alalım. (Eğer daha karamelize bir tat isterseniz, ki daha lezzetli olduğunu yazmışlar ama ben şekerin üzerine suyu boşalttıktan sonra hatırladım, bir dahakine öyle yapacağım. Önce şekeri tencerede eritip ondan sonra suyu eklerseniz daha leziz olacağından şüphem yok)

Kek için yumurta ve şekeri şeker eriyene dek çırpalım sonra sırasıyla su, sıvıyağ, ceviz, galeta unu, haşhaş tohumu, vanilya ve kabartma tozunu ekleyelim. Karışımı yağlanmış fırın kabımıza alalım. (orta boy kare ya da yuvarlak borcam) Önceden ısıtılmış 180 derece fırınımızda pişirelim. Fırından çıkarır çıkarmaz sıcak keke soğuk serbeti dökelim ve içine çekmesi için bir kenara koyalım. Bu sırada kremamızı hazırlayalım. Bir tencerede unu az bir miktar süt ile iyice ezip kalan sütü ekleyelim. Göz göz kaynayınca altını kapatıp hemen krem şantiyi ve vanilyayı ekleyelim. Bir kaç dakika mikserle çırpalım. İyice ılınmış kekimizin üzerine döküp dolapta iyice soğumaya bırakalım. Soğuyunca 1-2 saat içinde afiyetle yiyebilirsiniz.

Not: Bugün (9 Nisan) tarifi tekrar yaptım, bu sefer şerbet için verdiğim ölçünün yarısını kullandım. Önce şekeri tencerede karamelize edip sonra yarım ölçü su ekledim. Bu seferki karamelize şerbet ile çok daha güzel oldu. Diğer ölçü ile şerbetin çok fazla geldiğini düşünüyorum.